Gülme, doğuştan gelen iyileştirici özelliği olan bir mekanizmadır, mizah entellektüel düşünce ile ilgili bir süreçtir ve sonradan öğrenilir. Son 25 yıldır araştırmacılar, duyguların sağlık üzerindeki etkisini ölçmekte, duygusal durumumuzla bağışıklık sistemimizin çalışması arasındaki ilişkileri anlamaya ve daha fazla bilgi edinmeye çalışmaktadırlar. Bu araştırmaların bir kısmı, mizah ve gülmenin sağlık üzerindeki yararlarını ortaya çıkarmıştır.
Bilimsel araştırmalar mizah ve gülmenin, stresi azaltıp bağışıklık sistemini güçlendirdiğini, insanların değişimle başa çıkmalarına yardımcı olduğunu göstermiştir. Sağlık ve sağlığın sürdürülmesinin önemi yadsınamayacağı için gülmenin sağlayacağı duygusal rahatlığa her zaman ihtiyaç olacaktır. Mizahın ve gülmenin yararları çok boyutlu olarak ele alınmakta ve fizyolojik, sosyal, psikolojik ve bilişsel yararı tanımlanmaktadır. Fizyolojik yararları, solunum sistemi, kardiyovasküler sistem, kas iskelet sistemi, gastrointestinal sistem, endokrin sistem, merkezi sinir sistemi ve bağışıklık sistemi üzerindeki olumlu etkileri bulunmaktadır.
İnsanın kendisine yönelik olumsuz ya da karamsar yaklaşımının bedeni üzerinde olumsuz etki yaptığı, olumsuz ve eleştirel duyguların vücutta bir zincirleme reaksiyon başlatarak bağışıklık, hormon ve sinir sistemi arasındaki karmaşık iletişim ağını etkilediği, olumlu ve iyimser yaklaşımların ise iletişim akışının artmasına yol açtığı yapılan çalışmalarla ortaya konmuştur.
Vücudumuzun olumlu mizaha ve gülmeye karşı cevabı iki aşamalıdır. Uyarılma döneminde fizyolojik belirtilerde artış gözlenir, bunun ardından ise tüm organlarımız dinlenme dönemindekinden daha az enerji ile çalışmalarını sürdürürler. Mizah ve gülmenin sistemlerimizde yarattığı etki ve değişiklikler aşağıdaki gibidir.
- Solunum Sistemi: Solunum hızı ve derinliği artar. Akciğerlerin içinde sürekli olan hava miktarı azalır. Bu da nefes alıp verme sırasında akciğerlerin daha fazla havalanmasına ve akciğerlerin bir atık ürünü olan balgamın kolay çımasına neden olur.
- Kalp-Damar Sistemi: Gülmenin başlangıcında kalp hızı ve kan basıncı artar, izleyen dönemde ise; her iki de düşer. Artık Kan basıncı kişinin normal düzeyin altındadır ve el, kol, bacak gibi uç organlara kan akımı artmıştır.
- Kas ve İskelet Sistemi: Gülme eyleminin başlamasıyla, nefes alışımız değişir. Bu değişiklik ağızdan akciğerin en uç noktalarına kadar solunum kaslarının etkilenmesine sebep olur. Yüz kasları, kol ve bacak kasları önce kasılır sonra gevşer ve bu devam eder. Kasların kasılıp gevşemesi dokuların ihtiyacı olan kanlanmayı sağlar.
- Sindirim Sistemi: Salgılar artar, sindirim kolaylaşır, barsak hareketleri karın kaslarının hareketlenmesi ile hızlanır. Bu da sindirim sisteminin, sindirimde gerçekleşen kendi kendine hareketlerin düzenli olmasını sağlar.
- Merkezi Sinir Sistemi: Ağrıya tolerans artar, stres algısı, öfke ve anksiyete azalır. Kontrol hissi, olumlu ve iyimser ruh hali ortaya çıkar. Bireyin özgüven ve özsaygısı artar.
- Hormon Sistem: Gülme, endorfin ve steroid hormonlarının salınımına neden olarak hücre düzeyinde direncimizi artırır. Direnci artan hücrenin dayanıklılığı, vücudun savunma sistemine katkıda bulunur.
- Bağışıklık Sistemi: Gülmeyle beraber bağışıklık sistemimizde yer alan ve bizim hastalanmamızı engelleyen vücut savunucularımızın sayısı artar. Ayrıca IgA, IgM ve IgG konsantrasyonları yükselir, B-lenfosit sayısı artar. Kompleman 3 miktarı çoğalır. Bunları kanda artması ve yüksek seviyede yaşamımızda yer alması, kanser gibi tedavisi zor hastalıkların oluşumunu engeller ve enfeksiyonlara karşı vücudumuzun direncini artırır.
Hazırlayan: Uzm. Saliha Koç Aslan
Acıbadem Sağlık Grubu
Hemşirelik Hizmetleri Direktörü
Hazırlanma Tarihi: 21.11.2017