Kronik hastalıklar; kişide geri dönüşümü olmayan hasar bırakan, ruhsal veya fiziksel değişimlere neden olan, uzun süre takip ve bakım gerektiren hastalıklardır. Kronik hastalıkların en sık görülenlerinden birisi kanserdir (1). Kanser vücutta bulunan hücrelerin anormal şekilde kontrol dışı büyümesi, vücudun bir yerinden başka bir yerine yayılması ve metastaz ile ortaya çıkan bir hastalıktır (2,3). Kanser günümüzde ölümcül hastalıklar noktasında dünyada ve ülkemizde ikinci sıradadır (2,4).
Kanser, teşhisinden son evreye kadar hastalar ve aileleri için ciddi stres yaratan, vücudun tüm dengesini ve yapısını bozan bir hastalıktır (2). Gelişen tedavi yöntemleriyle ortalama yaşam süresinin artmasını sağlamasına rağmen toplum tarafından halen ölüm ile eşdeğer görülmektedir (3,5). Son yıllarda teknolojik gelişmeler sayesinde kanserin tedavisinde olumlu gelişmeler elde edilmiş ve ölüm ile sonuçlanan akut bir hastalıktan ziyade daha çok ev ortamında uzun süreli tedavi gerektiren ve bakıma gereksinim duyulan kronik bir hastalık haline gelmiştir (6). Her geçen gün görülme sıklığı artan kanser teşhis anından itibaren hem hasta hem de hasta yakınlarını birçok sorunla karşı karşıya getirmektedir. Bedensel sorunların yanında sosyal hayattan izole olunması nedeniyle hastalığın yaratmış olduğu psikolojik etki ağır ruhsal sorunlara yol açabilmektedir. Bu durum bireyin hastalıkla baş etme sürecine olumsuz etki etmektedir (4,6). Kanserin kronik bir hastalık olması ve uzun tedavi süreci gerektirmesi, hasta bireyin bilişsel, duygusal ve ruhsal alanlarında gerilemeye neden olduğu kadar bakım rolünü üstlenen kanser hastası yakınlarının da psiko-sosyal iyilik hallerini ciddi tehlikeye sokmaktadır (1,2,3,7,). Bu durum kanserli hastaya evde bakım veren aile üyelerinin günlük hayatının ve rutinlerinin bozulmasına sebep olmakta, aile bireylerinin hayat akışında rol kaybı veya rol değişikliği yaratabilmektedir (2).
Kanser hastaları ve yakınları tedavinin ve hastalığın yıpratıcı etkisi kadar maddi ve manevi güçlüklerle de karşılaşmaktadır. Hastalıktan dolayı sağlığını kaybetme, kişinin fiziksel yapısının bozulması en sık karşılaşılan kayıplar olarak görülmekte, buna bağlı bireyin günlük aktivite ve ihtiyaçlarını gerçekleştirmede de kayıplar yaşanmaktadır. Tedavi masrafları ve işten ayrılma maddi kayıp olarak ortaya çıkmaktadır. Bu kayıplardan sonra hasta ve yakınlarında kızgınlık, korku, kaygı, suçluluk, depresyon, içe kapanma, umutsuzluk, bağımlılık ve psikoz gibi belirtiler görülmektedir (2,3,8). Bu süreç kişilerin yaşamdan doyum almalarını engellemekte ve yaşam kalitesini azaltmaktadır (9). Kanser, fiziksel bir rahatsızlık olmasının yanında, psikososyal sorunların en fazla görüldüğü hastalıklardan biridir (9). Kendisini ölüm tehdidi altında hisseden bir hastanın, duygusal ve psikolojik süreçlerini, ekonomik ve aileye ait endişelerini anlamak düşünüldüğü kadar kolay değildir 8). Bu nedenle kanser hastaları ve yakınları sosyal desteğe daha çok gereksinim duymaktadır (5,9). Sosyal desteğe sahip olma hastalıkla mücadele ederken çok önemli bir yer tutmakta, hastalıkla birlikte ortaya çıkan sorunlarla baş etme stratejilerinin güçlendirilmesine, yaşam kalitesinin iyileştirilip hastanın kaygı düzeyinin azaltılmasına yardımcı olmaktadır (3,8). Kanser tanısı alan bireylerde meydana gelen duygusal tepkileri saptamak amacıyla yapılan çalışmada hastaların 6 aşamalı bir süreçten geçtiklerini saptamıştır. Bu süreçler, şok, inkar, öfke, pazarlık, depresyon, kabullenme süreçleridir. Bireyin bu süreçleri yaşarken kendisini ifade etmesinde destekleyici gruplara ihtiyaç duyulmaktadır (5,10). Kanser hastalarının sosyal desteğe ihtiyaç duydukları konuların belirlenmesi, bu alanda önemli çalışmalar yapan sosyal hizmet uzmanı, psikolog, hemşire ve hekimler için önemli ipuçlarının elde edilmesini sağlayacaktır (5,8,10). Onkoloji uzmanları kendilerini bu süreçte daha iyi eğitmeli, yine eğitim görmüş onkoloji hemşiresi ve sosyal hizmet uzmanı ile beraber çalışmayı, hastaya yardım edebilmek için öğrenmelidirler (3). Hastalarla uzun süre birlikte olan hemşirelerin sosyal destek verirken aktif rol oynaması önem kazanmaktadır (9). Sosyal desteğin kanser hastaları için yararlı olduğunu ve aile üyelerinden alınan duygusal destek ile kansere fiziksel ve psikolojik uyum derecesi arasında olumlu bir ilişki olduğunu belirten birçok çalışma vardır (9). Literatürde aileden ve arkadaşlardan alınan sosyal desteğin bireyin depresyon düzeyinin azalmasında etkili, yaşam kalitesinin fiziksel ve duygusal boyutuyla pozitif ilişkide olduğu belirtilmiştir (9,10,11). Sosyal destek tedavi sonrası uyumu kolaylaştırmakta ve iyileşmenin fizyolojik mekanizmasını etkilemektedir (9). Sosyal desteğin bireyi stresli yaşam olaylarının zararlı etkilerinden korumada etkili olduğu ve hastalığın olumsuz sonuçlarına karşı koruduğu belirtilmiştir (12).
Hastanın bakım sorumluluğunu üstlenen aile üyelerinin depresyon ve anksiyete yaşamasındaki neden sosyal destek sistemlerinin az olması olarak gösterilmektedir. Bu nedenle, kanser sürecinin her aşamasında bakım vericinin ne yaşadığının anlaşılması gerekir. Bakım vericinin yaşadığı güçlükler hastanın tepkilerini de etkilemektedir (10). Hasta ve yakını tarafından ifade edilen distres arasında ilişki olup olmadığının incelendiği bir çalışmada, hasta sıkıntılı olduğu zaman, hasta yakınlarının da sıkıntılı olduğu ya da tam tersinin geçerli olduğu bildirilmiştir (10). Çiftlerin kanserle baş etmesi ile ilgili yapılan bir meta analizde ise hasta ve bakım veren eşinin sıkıntı düzeyleri arasında ilişki olduğu bulunmuş, onkoloji çalışanlarının, kansere verilen tepki yönünden hastayı ve eşini birlikte değerlendirmeleri gerektiği belirtilmiştir (10). Yapılan başka araştırmalarda da hasta bakımını üstlenen bireylerin gelecekle ilgili endişelerinin olduğu, bazı durumları düzeltmeye güçlerinin yetmediği, korku, uyku problemleri, anksiyete, depresyon, yorgunluk, umutsuzluk, sosyal izolasyon ve tükenmişlik, üzüntü, stres, depresyon ve güvensizlik gibi psikososyal problemler yaşadıkları, tıbbi tedavilerle ilgili deneyimledikleri stresin, bakım verenin ölüm oranını 5 yılda % 63 oranında artırdığı saptanmıştır (10,13,14,15).
Bütüncül bakımın hasta yakınını içermesi, hastanın iyilik haline katkısı açısından da önemlidir. Hasta ve ona bakım veren yakınının gereksinimlerinin sistematik olarak değerlendirilmesi ve güçlendirilmesi sağlık profesyonellerinin görevleri arasında yer almalıdır (10). Hemşirelerin kanserli hasta ve yakınlarının yaşadığı fiziksel, duygusal ve sosyal sorunların çözümünde önemli rolleri vardır (6). Hemşireler tarafından hasta ve yakınlarının kanser süreci hakkında bilgilendirmesi, tıbbi gereçlerin nasıl kullanılacağı, taburcu edilmeden evde bakımın nasıl olacağı, herhangi bir sorunla karşılaştıklarında sağlık hizmetlerine ulaşım sağlanması, bakım veren hasta yakınlarının tedavi süreci boyunca diğer aile üyeleri, arkadaş ve sağlık personeli tarafından desteklenerek bakım yüklerinin hafifletilmesi, sağlık çalışanlarıyla endişelerini paylaşmaları ve duygularını ifade etmeleri için fırsat verilmesi, semptom yönetimi, sosyal destek alabilecekleri kurumlara yönlendirilmesi, kanser hastalarının hastaneye sevki sırasında yaşanabilecek sorunlar ile ilgili hastane yönetiminin bilgilendirilmesi ve çözüm önerilerinin oluşturulması, bireylerin stresle baş etme yöntemlerinin arttırılması, psiko eğitim verilmesi gerekmektedir (6,10).
Psikolojik tedavi ve bakım, genel tedavi ve bakımın ayrılmaz bir parçasıdır. Psikolojik bakım ve psikiyatri hemşireliği önemli bir kavram olmasına rağmen uygulamada ve hastanın sağaltımında önemli sorunlar yaşanmaktadır. Psikolojik bakım kavramının tam olarak hemşirelik mesleğine yerleştirilememesi bunun en önemli nedenlerinden biridir. Bu sebeplerle iyi bir hemşirelik tanılaması ve bakım planı psikolojik bakım gereksinimlerinin karşılanmasındaki sorunları ortadan kaldıracaktır (16).
Kanser tanı ve tedavisi stresli bir yaşam olayıdır. Hastanın nasıl algıladığı ve nasıl baş ettiğinin iyi değerlendirilmesi gerekir Bu minvalde psikolojik bakım gereksinimlerini değerlendirmede ;
- Bireysel baş etmede yetersizlik
- Düşünce sürecinde değişim
- Ümitsizlik
- Sözel iletişimde bozulma
- Kendine veya çevresine zarar verme riski
- Benlik saygısında bozulma
- Düşük benlik saygısı
- Sosyal etkileşimde bozulma
- Ölüm anksiyetesi
açılarından hastanın hemşirelik değerlendirmesinin yapılması ve bu hemşirelik tanılarıyla birlikte takip edilerek bakım planlarının oluşturulması ve bireysel baş etme stratejilerinin belirlenip uygulanması gerekmektedir. Dokuz bilişsel duygu düzenleme stratejisin üzerinde durulup bu hemşirelik tanılarına paralel kendini suçlama, diğerlerini suçlama, kabul etme, plan yapmaya yeniden odaklanma, olumlu yeniden odaklanma, ruminasyon, olumlu yeniden değerlendirme, bakış açısına yerleştirme ve felaketleştirme bilişsel değerlendirmelerini yapmak ve bilişsel stratejilerini tanılarla oluşturup kanser hastalarında uygulamak baş etmede olumlu etkiler sağlayacaktır (17).
Psikiyatri hemşireliğinin bir üst uzmanlık dalı olan konsültasyon liyezon psikiyatri (KLP) hemşireliği insanın fiziksel, ruhsal ve toplumsal bir bütünlük içinde ele alarak psikiyatrik hastalıklar ve biyopsikososyal problemleriyle ilgilenmektedir (18). KLP hemşireliği “gerçek veya potansiyel fiziksel fonksiyon bozukluğu nedeniyle sağlık bakım sistemine giren hasta ve yakınlarının, primer koruma, tedavi, bakım ve rehabilitasyona kadar uzanan süreçte ortaya çıkan emosyonel, gelişimsel, bilişsel ve davranışsal tepkilerini, ruhsal ve psikososyal sorunlarını tanımlayan, tedavi ve bakımında rol alan, izleyen ve hemşirelerin psikiyatrik tıp alanında eğitimlerini sağlayan ve bu alanda araştırmalar yapan psikiyatri hemşireliğinin bir üst uzmanlık alanıdır” şeklinde tanımlanmaktadır (19). KLP hemşiresinin vermiş olduğu danışmanlık hizmeti, bakım verenlerin hastalık sürecinde yaşadıkları stresin azalmasına ve yaşam kalitelerinin artmasına yardımcı olabileceği için hastaya etkin ve sürdürülebilir bir bakımın verilmesini de sağlamış olacaktır (20). Aynı zamanda KLP hemşiresi serviste çalışan hemşirelerle ve tedavi ekibinin tüm üyeleriyle ekip çalışması yürütmektedir (21). Kanser deneyimi boyunca hastalara ve ailelere bilgi vermede onkoloji hemşireleri de doğrudan kaynak ve rehberdir. Onkoloji hemşiresinin bilgisi anksiyeteyi, distresi azaltıp hastanın karar vermesini, hasta memnuniyetini desteklemekte, baş etmeyi arttırmaktadır (20).
Hastalığın bütün süreçlerini ve hastayı en yakından takip eden hemşireler ise kanserin bütün evrelerinde rol alırlar. Hastanın ve hasta yakınlarının hastalığa uyumunu kolaylaştırmak, hastanın ve bakım verenlerin gerekli konulardaki bilgi eksikliklerini gidermek, yaşam kalitelerinin yükselmesine yardımcı olmak, hasta ve yakınlarını etkili baş etme yöntemleri hakkında bilgilendirmek ve onlara emosyonel destek sağlamak gibi görevleri mevcuttur (22). Görevlerini yerine getirdikleri zaman hemşirelerin hastalara vermiş olduğu bakımın niteliği gelişir. İyi bir hemşirelik tanılaması ve bakım planı, hastaların bakım gereksinimlerinin karşılanmasındaki sorunları ortadan kaldıracaktır.
KAYNAKLAR
- Kulu M. Özsoy F. 2020. Bakım Verenlerin Depresyon, Kaygı Düzeyleri, Ölüm Kaygısı Ve Yaşam Kaliteleri. Çukurova MedicalJournal.45(1):29-38.
- Çakın M. 2020. Ailesinde Kanser Tanısı Almış Üniversite Öğrencileriyle Ailesinde Kanser Tanısı Almamış Üniversite Öğrencilerinin Depresyon Ve Sürekli Kaygı Durumlarının Karşılaştırılması. Yüksek lisans Tezi. İstanbul.
- Kocamaz D, Tuncer A, Yamak D, Sever Ö, Yıldırım M. Kanser ve onkolojik rehabilitasyon. Zeugma HealthRes. 2019;1(1):25-30.
- Demir Göl N.,D. Aşılar R.,H. 2017 Kemoterapi Alan Kanserli Hastalarda Depresyon Ve Yaşam Kalitesinin Belirlenmesi. Gümüşhane Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi. 6(1): 29 – 39.
- Özhan E. Kanser Hastalarının Yakınlarının Psiko-Sosyal Durumlarının Değerlendirilmesi: Eyüpsultan Devlet Hastanesi Palyatif Bakım Merkezi Örneği. Yüksek Lisans Tezi.
- Şentürk S., Bıçak D., Akça D. 2018. Kanserli hasta yakınlarının yaşadıkları sorunlar ve hemşirelik yaklaşımı. Sağlık Akademisyenleri Dergisi. 5:1.
- Bray F, Ferlay J, Soerjomataram I, et al. Global cancerstatistics 2018: GLOBOCAN estimates of incidenceandmortalityworldwidefor 36 cancers in 185 countries. CA: a cancerjournalforclinicians. 68(6), 394- 424.
- Işıkhan V. 2007. Kanser ve Sosyal Destek. Toplum ve Sosyal Hizmet. 18(1).
- Çalışkan T., Duran S., Karadaş A., Ergün S., Tekir Ö. 2015. Kanser Hastalarının Yaşam Kalitesi ve Sosyal Destek Düzeylerinin Değerlendirilmesi. KÜ Tıp Fakültesi Dergisi.17(1): 7-36
- Kaçmaz N., Yıldırım NK., Özkan M. 2015. Kanser Hastalarının Hasta Yakınları/Bakım Vericileri :Yaşadıkları Ve Gereksinimleri. Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Dergisi. 31 (2) :98-112.
- Luszczynska A, Pawlowska I, Knoll N, Scholz U. SocialSupportAndQuality Of Life AmongLungCancerPatients: A SystematicReview. PsychoOncology. 2013; 22: 2160–2168
- Salonen P. Quality of Life in PatientswithBreastCancer. AcademicDissertation. Unıversıty Of Tampere, Finland: 2011.
- Erdoğan, Z., Yavuz D.E. (2014). Kanserli hastaların bakım vericilerinde yaşam kalitesi. Arşiv Kaynak Tarama Dergisi. 23(4): 726-736.
- Al-Jauissy, M. (2010). Healthcareneeds of Jordaniancaregivers of patientswithcancerreceivingchemotherapy on an outpatientbasis. EasternMediterraneanHealthJournal, 16(10), 1091.
- Mancini, J., BaumstarckBarrau, K., Sımeonı, M. C., Grob, J. J., Michel, G. (2011). Quality of life in a heterogeneoussample of caregivers of cancerpatients: an in depthinterviewstudy. EuropeanJournal of CancerCare. 20(4), 483-492.
- Terakye G., Okanlı A. 2018. Psikolojik Bakım Gereksinimini Değerlendirme; Ölçümler, Güçlükler, Çözümler. Kocaman Yıldırım N, editör. Psikoonkoloji. Ankara: Türkiye Klinikleri.9-14.
- Alçalar N. 2018. Kanser Hastalarında Bilişsel Duygu Düzenleme Stratejileri. Kocaman Yıldırım N, editör. Psikoonkoloji. Ankara: Türkiye Klinikleri s.15-20.
- Kahraman N. 2016. Kanser Hastalarının Nüks Korkularının İncelenmesi. Doktora Tezi. Hacettepe Üniversitesi, Ankara.
- Kocaman N. 2005. Genel hastane uygulamasında psikososyal bakım ve konsültasyon liyezon psikiyatrisi hemşireliği. C.Ü. Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi. 9(1): 49-54.
- Toptaş S. 2013. Kanser Hastalığı Olan Bireye Bakım Veren Yakınlarının Yaşam Kalitesi. Yüksek Lisans Tezi. Hacettepe Üniversitesi. Ankara.
- Özdemir Ü, Taşçı S. 2013. Kronik Hastalıklarda Psikososyal Sorunlar ve Bakım. Erciyes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi. 1(1);57-72.
- Karadeniz E. 2023. Kanser Hastalarının nüks Korkusunun Çeşitli Değişkenler ile İlişkisi. (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi). Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Muğla
Hazırlayan: Hem. Merve Alaşal
Klinik Eğitim Hemşiresi
Acıbadem Bodrum Hastanesi