Yoğun bakım detaylı ve nitelikli gözlem ve girişim yapılabilen yaşamsal destek gereksinimi bulunan veya risk grubunda olan hastaların yüksek kalitede bakım ve tedavisinin yapıldığı 24 saat doktor- sağlık profesyoneli denetim ve gözetimi olarak adlandırılan, empati, sabır, merhamet, etik kavramlarının birleşimi ile anlam kazanan kritik bakım üniteleridir.
Sağlık profesyoneli olarak bizler sadece kritik yoğun bakım sürecinde değil ruhsal sağlık bütünlüğünün korunması, desteklerin sonlandırılması sonrası spontan yaşama dönüş yani taburculuk ve evde bakım süreçlerinde de aktif rol almaktayız.
Meslek hayatımda; bana kendimi eleştirmemi sağlayan gelişimimi olumlu yönde etkileyen, empati kurmanın önemini anladığım bir hikâyeyi sizlerle paylaşmak istiyorum.
2014 mayıs ayında Acıbadem Atakent Hastanesi GYBÜ de başlamış olduğum görevime 2015 haziran ayında KYBÜ de devam etmeye başladım ve ilk kez yoğun bakım ünitesinden hasta taburcu ediyordum.
Hastamızın ANTERİOR MI tanısı ile acil servisten primer olarak anjiyo ünitesine alınarak koroner anjiyografi sonrası aynı seansta stent implantasyonu yapılarak, yakın takip ve tedavi amaçlı KYBÜ’ ne kabulü yapılmıştır. 2 günlük tedavi ve takip sürecinin ardından taburculuğu planlanan hastam daha öncesinde hiçbir sağlık sorunu ve hastane süreci yaşamadığından durum karşısında şaşkın ve “neden ben” diyerek kendini sorgulamaktaydı.
Hekimin taburculuk kararını hastaya bildirmesi üzerine taburculuk işlemlerini tamamlayarak taburculuk ve evde bakım bilgilerini aktarmak üzere odasına gittim, eğitim planlamam hakkında bilgi vererek eğitime başladım.
Tüm hastalara yapılan ve rutin konuları içeren eğitim başlıklarından, kolesterol düşürücü kalp koruma diyeti, egzersiz bilgisi, sigara kullanımı, stres yönetimi vs. hakkında detaylı bilgi verildikten sonra hastamın stresli ve üzüntülü tepkiler verdiğini gözlemledim. hastam “hemşire hanım madem ben böyle bir yaşam sürdürecektim, sakat gibi yaşayacaktım neden bu kadar eziyete katlandım? Bıraksaydınız ölseydim” dedi. Hastamın tepkisi ve söyledikleri karşısında oldukça şaşkın ve üzüntülüydüm, daha önce böyle bir olayı hiç yaşamadığımdan kritik süreci nasıl yöneteceğimi bilmiyordum. Hastamın söyledikleri karşısında sustuğum için ajitasyonu iyice artmaya başlamıştı. Ve o an kafamdan sadece şunu geçirdim “ şu an bu durumda ben olsaydım bana ne söylenilse rahatlardım” dedim ve hastama lütfen sakin olun anlattığım her şey siz anjiyo olduğunuz için değil benim, eşinizin, oğlunuzun da yani kısacası her sağlıklı bireyin dikkat etmesi gereken sağlıklı yaşamın temel kuralları olduğunu belirterek anjiyo sonrasında kritik sürecin atlatıldığı ve koroner arter hastalığını bilmeden yaşayan çoğu insana göre çok şanslı olduğunu ifade ettim, hastam sonra rahatladı ve bana “Hemşire hanım ben daha önce hiç hastanede yatmadım siz birden anlatmaya başlayınca korktum ve tepki verdim” dedi. Sakinleşen ve durumunu kabullenen hastam uzun süren karşılıklı soru cevap şeklinde devam eden eğitimim sonrasında mutlu bir şekilde evine taburcu edildi.
Sonuç olarak;
Bakış açısı, empati, sabır. Bunlar kimsenin size öğretemeyeceği en değerli yaşam becerileridir.
Hazırlayan: Melis Karadaş
Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi
Koroner Yoğun Bakım Ünitesi Ekip Lideri
Hazırlama Tarihi: 19.12.2018