Yunan Filozof ve Sofist Protagoras’ın “İnsan her şeyin ölçüsüdür” önermesinde yer alan insan faktörünü atlamamak gerekir. Toplumların çağdaşlaşmasıyla birlikte insan eskisinden fazla insanla kısa süreli ve yüzeyel ilişkiler kurma eğilimdedir. Ancak bu durum bizim mesleğimizde söz konusu değildir. Hastalarımızın bizden beklentilerini yüzeyel ilişkilerle sonlandırmamız mümkün olmayacaktır. Ve unutmamak gerekir ki; bizler biriktirdiğimiz anlarla anılarımızı oluştururuz. Baktığımız her hastanın toplum içinde bir birey olarak bir hayatı, bir çevresi olduğunu günlük ritüellere takılarak atlamamamız gerekiyor.
Benimde yaşadığım anlardan biriktirdiğim ve öğrendiklerim var. Tüm bunları düşünmeme sebep olan ve beni şekillendiren. Ben de içinizden biriyim. Mesleğe adımımı attığım ilk günlerimdi aktif olarak çalışmaya başlamıştım. Derslerde stoma için anlatılan konuları detaylı olarak dinlemiştim. Hepsi bir bir hafızamdaydı. Bir kaç defada hemşire hanımlar bakım yaparken izlemiştim. Yani pratikte olması gereken tüm bilgiye sahiptim. Öylede oldu. Hastam 42 yaşında bayan bir hastaydı. Ameliyat sonrası kata geldi. Süreç olması gerektiği gibi ilerledi. Ağrısı için uygun analjeziklerde uygulandı. Hiç bir sorun yok gibi görülüyordu. Ta ki stoma birden aktif hale gelmeye başlayınca kadar…
Süreç değişmeye başlamıştı. Evet, pratikte bakım olarak tüm bilgiye sahiptim ancak hastamı nasıl teselli edeceğim ile ilgili aklımda hiç bir fikir oluşmamıştı. Bir süre sonra hastamı mobilize etmek için koridora çıktık birden stomaya gürültülü şekilde gaz çıkışı gerçekleşti ve yan odaya arkadaşlarını ziyarete gelen lise öğrencileri gülmeye başladılar. Önce ne yapacağımı bilemedim, hastam yanakları kızarmış bir şekilde utanarak çocuklar kusura bakmayın biraz rahatsızım diyerek utancından neredeyse koşar adımlarla odasına girdi.
Aklımdan geçen tek şey bunu ona daha önceden söylemiş olmalıydım oldu. Eğitimini vermiş olsaydım bu durumu bu şekilde yaşamadan, hazırlıklı bir şekilde daha kolay atlatabilecekti. O an odada derin bir sessizlik hâkimdi. Ve birden hastam kendini ifade etmeye başladı. Çok tedirginim.” Ben bununlamı yaşayacağım? “Utanıyorum”. gibi birçok cümleler…
İşte burada bir hayata dokunmanın ne demek olduğunu anladım. Hastamın ellerini tutarak her şeyi anlatmasına izin verdim. Sonuçta her birimiz birilerinin aile ferdi, arkadaşı, akrabasıyız. Tüm anlattıklarını dinledikten sonra cerrahi vaka yöneticisi hemşiremizle birlikte hastaya tüm süreçlerle ilgili, beslenmesi de dahil olmak üzere detaylı eğitim verdik. Kendisi ve yakınlarıyla mevcut durumu yönetecebileceğini fark ettiğinde gözlerinin içindeki kaygının birden yok olduğunu gördüm. Geriye dönük sorgulayıp, adlandırdığım özel anılarım arasında yer alıyor.
Hepimiz bize ihtiyacı olan insanların hayatlarına dokunuyoruz. Ve hayat sahnesinde roller her an değişebiliyor. Ünlü Filozof Kierkegard’ında dediği gibi “Hayat ileriye doğru yaşanır, geriye dönük anlaşılır.”Umuyorum bu anım içimizden birilerine ışık tutarak kendisini yönlendirmesini mümkün kılar.
Hazırlayan: Sevin Sevgi Türk
Acıbadem Maslak Hastanesi
Kat Sorumlu Hemşiresi
Hazırlama Tarihi: 22.01.2019