Merhaba,
Çocukluğumdan itibaren insanlara yardımcı olabileceğim onurlu bir meslek sahibi olmak isterdim. Oldum. 2011 yılında Trakya Üniversitesi ebelik bölümünden mezun olduktan sonra Acıbadem İnternational Hastanesinde staff hemşire olarak göreve başladım. Yeni başladığım işimde “başarılı olabilecekmiyim?” sorularını kendime sorarken bu gün Acıbadem Atakent Hastanesi’nde kadın doğum servisinin sorumlu hemşiresi olarak çalışıyorum. İş hayatımda yaşadığım bu gelişimin sebebi aslında alanda gördüğüm olayların bende tecrübeye dönüşmüş olmalarıydı. Tecrübeye dönüşen yaşantılarımdan biri de klinik eğitim hemşiresi olarak çalıştığım yıllarda, postop kanaması olan ve bakri balon uygulanan bir hasta ile ilgili oldu. Aslında bakri balonu değil ‘hayat balonu’ olmuştu bu uygulama bize. 34 yaşında ikinci kez sezaryen olan bir hastamın hikayesi. Hastam sezaryen sonrası kata geldiğinde her şey yolunda idi. İkinci kez anne olmanın heyecanı ve mutluluğu vardı. Doğum sonrası hastamın bakımlarını yapmak için odasına gittim. Yaşam bulgularını, uterusunu, kanamasını kontrol ettim. Hastanın uterusu kontrakte idi. Ben hastamın bakımlarını yapıp üzerini giydirdikten sonra yaşam bulgularını tekrar kontrol ettiğimde, tansiyonu 70/40 mm/Hg nabzı ise 115/dk olmuştu. Uterusunun gevşediğini farkedip masaj yapmaya başladım aynı zamanda hekimine bilgi vermek için hemşire arkadaşımdan destek aldım. Hastamın aktif kanaması olduğu için çift damar yolu ile hidrasyona başladık. Doktor bey de yanımıza gelmiş kanama kontrolü için uterotonik ajanların yapılmasını istemişti. Kanamayı durduramıyor, hastanın şok tablosuna gittiğini farkediyorduk. Aklıma kadın doğum simülasyon eğitimlerinden öğrendiğim bakri balon uygulaması geldi. Hekimimize uygulamayı önerdiğimde, bunun doğru bir uygulama olabileceğini düşünerek hemen malzemeleri hazırlamamı istedi. Malzemeleri hızlıca hazırlayıp hekimi asiste ettim ve bakri balonu uterusa yerleştirdik. Hasta ile iletişim kurmaya çalışıyorduk ancak yanıt vermesi gecikiyor ve işlem ağrısını arttırıyordu. Sonunda yerleştirdiğimiz balonu hızlıca şişirdik ve drene edilen kan miktarını kontrol ettik. Takılan balon, hidrasyon ve uterotonik ajanlar ile hastanın klinik tablosu düzelmeye başlamıştı. Birkaç saat sonra hastanın yaşam bulguları normal değerlere dönmüş, dren torbasına gelen kan durmuştu. Hasta bizimle iletişim kuruyor, kendini iyi hissettiğini ifade ediyordu. Uterusun kontrakte olması ve bebeğin anne ile etkileşimini, iletişimini arttırmak adına bebeğini emzirtmeye bile başlatmıştık. Kan değerlerinin normal sınırlara dönmesi için kan transfüzyonu yapmıştık. Ertesi gün hastamızda takılı olan bakri balonunu, yavaş yavaş söndürerek uterustan çıkardık. Hastamız mobilize oluyor, kan değerleri normal seviyelere ulaşıyor, yaşadığı şoku unutamayıp defalarca teşekkürlerini iletiyordu. 4. günün sonunda kendisini şifa ile taburcu etmiştik.
Kadın doğum simülasyon eğitiminde öğrendiğim bakri balonu uygulaması ile hastamızın hayatını kurtarmış, bir anne ile bebeğini birbirlerine kavuşturmanın mutluluğunu ekip olarak tekrar yaşamıştık.
O gün; meslekte sağlam adımlarla ilerleyebilmek için mesleki gelişmeleri takip edip hayata yansıtarak, anne ile bebek arasında kurduğumuz köprü ile mesleğimde doyumu yaşadığım en özel günlerden biriydi. Hem annenin hem de bebeğinin kahramanları olmuştuk.
Altın bilezik edindiğimiz bu rolde yeni kahramanlık öyküleri yazmak dileğiyle …
Hazırlayan: Bilgen AKÇAY
Acıbadem Atakent Hastanesi
Kadın Doğum Servisi Sorumlu Hemşiresi
Hazırlama Tarihi: 20.03.2017