Gebelik; kadınların doğurganlık çağına girmesiyle beraber; kadın vücudunda biyolojik, fizyolojik, hormonal, biyokimyasal, psikolojik ve sosyal değişiklilere neden olan, yaşamlarında bir veya birkaç kez karşılaşabilecekleri bir durumdur (1,2,3,4,5). Gebelik ve doğum kadınlar için aile yaşamında meydana gelen en özel ve unutulmaz deneyimlerin başında gelmektedir (6,7). Gebe vücudunda fetüsün ihtiyaçlarını karşılayabilmek, vücut dengesini sağlayabilmek, anne adayını doğum ve doğum sonrası döneme hazırlanmak için fizyolojik değişiklikler gelişmektedir (3). Gebenin hayatında fizyolojik değişikliklerin yanında hormonal, psikolojik ve sosyal farklılıklar yaratan bu dönemin, kısa ve uzun süreli etkileri olmakta (6,8) fakat bu durum doğumdan 6-8 hafta sonrasında normale dönmektedir. (3). Kadının gebelik dönemi sürecinde sosyal ve ailesel faktörler, ailenin kültürel özelliği, gebeye ait kişisel özellikler, eşin gebeye olan tutum ve davranışları, sağlık çalışanlarından aldığı destek gibi kavramlar arasında farklılıklar olmaktadır (2). Bu süreçte ortaya çıkan değişikliklere uyum sağlamakla ilgili aksaklıklar yaşanırsa stres, kaygı ve endişe yerini doğum ile ilgili anksiyete ve korkulara bırakabilmektedir (2,7,8). Fakat anne adayı gebelik süreciyle ilgili yeterli bilgiye sahipse bu dönemi daha bilinçli, keyifli ve kolay geçirmekte, stres, kaygı ve endişe yaşamamaktadır (2,6). Doğum eylemi belirsizliklerin olduğu, nasıl gerçekleşeceği ve sonucu kesin olarak bilinmeyen bir süreç olduğu için her kadında sosyodemografik, obstetrik ve kültürel açıdan farklı değişkenliklere yol açmaktadır (9,10). Gebeliğin ilk trimesterinde yaşanılan duygu durum değişiklikleri, özellikle son trimestırda; gebelerin doğum eylemi gerçekleşene kadar nasıl doğum yapacağını düşünmesine, huzursuzluk yaşamasına, doğum şekli konusunda karar vermeye çalışmasına, buna bağlı olarak anksiyete, endişe, doğum korkusu yaşamasına neden olmaktadır (10,11,12). Günümüzde gebeler doğum şekli konusunda daha çok fikirlerini söylemekte (11), nasıl, nerede ve kiminle doğum yapacaklarını tercih edebilmektedirler (13). Fakat gebeliğin başından itibaren doğumun nasıl olacağı konusunda endişeleri olmasından dolayı doğum şekline karar verirken birçok faktörden etkilenmektedirler (14). Anne adaylarının doğum korkusu, doğuma hazır oluş düzeyi, yaşı, sosyoekonomik ve öğrenim düzeyi, yaşadığı yer, çoğul gebelik durumu, önceki doğum deneyimi, doğum eyleminde psikolojik destek alıp almama durumu, doğum konusunda bilgi sahibi olmaması, doktor yönlendirmesi, doğumun gerçekleşeceği hastane, aile, akraba ve arkadaş çevresi, yazılı-görsel medyada çıkan haberler ve sağlık profesyonelleri bu faktörlerin başında gelmektedir (14,15). Bu dönemde çevresindeki aile bireyleri, arkadaşlar, görsel ve yazılı kaynaklar tarafından doğru bir şekilde desteklenmediğinde ve sağlık profesyonelleri tarafından yeterli bilgilendirme yapılmadığında bu dış kaynaklar gebeyi doğum deneyimiyle ilgili olumlu veya olumsuz etkileyebilmekte, bu nedenle kadınlar doğum şekli kararını kendileri vermekten kaçınmakta, çevresinin ya da hekimin isteğine göre karar vermektedirler (12,13). Bununla birlikte gebelik haftası arttıkça, doğum zamanın yaklaşması ile ilgili olarak doğum ağrılarının, doğum eylemi ve doğumda bebeğe zarar gelmesi konusundaki endişelerinin ve doğum korkusunun kadınlarda giderek arttığı bilinmektedir (8,10,14,16,17). Artmış doğum korkusu ve gebenin hissettiği doğum ağrısı kadınların doğumu olumsuz bir süreç olarak algılamasına, doğum eyleminin uzamasına, doğum şekline karar verme sürecinin etkilenmesine, yaşam kalitesinin bozulmasına, ayrıca geçmişte yaşadığı ağrı deneyimlerin, kültürel özelliklerinin, yalnız hissetmesinin, inançlarının ve öğrenilmiş davranışlarının ağrı algısını etkileyerek ağrıya dayanamayacaklarını ve doğumu yönetemeyeceklerini düşünmelerine, böylece anne adaylarının doğum şekline karar verirken vajinal doğum yerine elektif sezaryen işlemini tercih etmelerine neden olmaktadır (9,11,12,15,16,17,18,19,20). Doğum şekline karar vermeyi etkileyen bütün bu faktörler göz önüne alındığında Türkiye, Dünyadaki sezaryen doğum oranlarında ilk sırada yer almaktadır (13, 21, 22). Çoğu kadının belli nedenlerle gebeliği rahatsız edici bir deneyim olarak görmesi ile birlikte sezaryen doğum oranlarında artış olmakta, bu artışla birlikte anne ve bebekte komplikasyonlar gelişmekte, hastanede kalış süresi ve mali yükün artırdığı görülmektedir (15,23). Sezaryen oranlarının azaltılması için toplumda sıkça karşılaşılan doğuma ilişkin olumsuz ve yanlış yargıların ve duyumların doğurganlık çağında bulunan evli veya bekâr tüm bireyleri etkilemesinin önüne geçilmelidir (24). Çünkü normal vajinal doğumda komplikasyonlar daha az görülmektedir (14). Bu sebeple kadın sağlığının geliştirilmesi, korunması ve aynı zamanda çocuk ve toplum sağlığının sağlanması için, normal doğum oranlarının arttırılmasına gereksinim duyulmaktadır (15). Doğum şekline karar verme sürecinde önemli etkileri olan ve doğumu asiste eden sağlık profesyonellerinin doğum şekli ile ilgili görüşleri, verdikleri bakım ve kadınların doğum şekli tercihini etkileyen etmenleri bilerek danışmanlık hizmeti vermeleri son derece önemlidir (13,14,15). Bu yüzden mesleki yeterliliği olan hemşire ve ebelerin gebeliğin başından doğum sonu döneme kadar kadının yanında yer alması gereksinimlerinin belirlenmesinde etkili olmaktadır. Özellikle son trimesterde verecekleri nitelikli hemşirelik bakımı ve danışmanlıkla gebelerin gereksinimlerini karşılayarak, vajinal ve sezaryen doğum konusunda gerekli bilgi ve desteği vererek uygun doğum şekline yönlendirmeleri önem taşımaktadır (11,15,16). Doğru ve yeterli düzeyde desteklenen ve eğitim verilerek bilgilendirilen gebelerin doğum şekline karar vermeye daha bilinçli katıldığı, bu sürece uyumlarının kolaylaştığı, kendilerine olan inançlarını pekiştiği, doğuma yönelik olumsuz düşüncelerinin, anksiyetelerinin, kaygılarının, stres düzeylerinin ve doğum korkularının azaldığı görülmektedir (10,11,12,13,21). Düzenli sağlık hizmeti alan gebelerin bilgi eksikleri giderildiği için almayanlara göre daha az kaygı ve sağlık endişesi yaşadıkları, doğumdan daha az korktukları sonucu bulunmuştur (17). Doğum korkuları azalan gebelerin doğum şekline karar vermeleri, bu süreçte yapmaları gerekenler hakkında farkındalık kazanmaları, doğum nedeniyle oluşabilecek travmalarının azalması, doğum korkusu ile başa çıkma stratejilerini geliştirerek fiziksel ve psikolojik olarak daha güvenli, olumlu, bilinçli bir gebelik ve doğum süreci geçirmeleri ve ebeveynliğe geçişleri kolaylaşmaktadır (2,8,19,25,26). Dolayısıyla gebelerin düzenli olarak tıbbi, hemşirelik bakımı ve psikososyal destek alması, gebe izlemlerine gitmesi, danışmanlık ve eğitim programlarına katılması, yeterli şekilde bilgilendirilmesi gerekli ve yararlı olacaktır ( 25).
KAYNAKLAR
- Konya, M.N. Yılmaz, B.G. Bütüner, İ.E. Yılmaz, A.Y. Molla, H. Elmas. A.O. Ersoy, M.A. Okay, B.V. Yurtsever, G. Gebelik ve Doğum Sonrası Dönemde Karşılaşılan Kas-İskelet Sistemi Şikâyetlerinin Prospektif Analiz. Kocatepe Tıp Dergisi. 2021; 22: 461-467.
- Yıldırım, F. Şahin, E. Gebelik ve Doğum Sonu Döneme Uyum: Temel Hemşirelik Yaklaşımları. Hitit Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi. 2020; 1(1): 30-40.
- Şahin, K. Gebelerin Sağlıklı Bir Gebelik Süreci Geçirme Konusundaki Bilgi, Tutum Ve Farkındalık Düzeyleri. Tıp Uzmanlık Tezi. Sütçü İmam Üniversitesi Tıp Fakültesi. Kahramanmaraş. 2019; (1-27)
- Nuralıyeva, Z. Doğurganlık Çağındaki Kadınların Çocuk Doğurma Korkusu Ölçeği’nin Geliştirilmesi. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul Üniversitesi. İstanbul, 2019.
- Bulut, S. Pasinlioğlu, T. Primipar Gebelerde Trimesterlere Göre Doğum Korkusu Düzeylerinin Belirlenmesi. Journal of Midwiferyand Health Sciences. 2024; 7(1): 25-32.
- Özpınar, S. Akçil, E. Gebe Okulunda Verilen Eğitimin, Gebelerin Gebelik/Doğum/Doğum Sonrası Dönemleriyle İlgili Bilgi Düzeyleri Ve Doğum Korkusu Üzerine Etkinliğinin Belirlenmesi. Medical Sciences. 2021; 16(4) :194-203.
- Esan, D.T. Thomas, O.C. Adedeji, O.A. Ogunkorode, A. Owoeye, I.D. Tocophobia Experience And İts İmpact On Birth Choices Among Nigerian Women: A Qualitative Exploratory Study. PanAfr Med J. 2021; 31:39:282.
- Geldi, B.N. Gebe Kadınlarda Stres ve Doğum Korkusu İlişkisi. Yüksek Lisans Tezi. Ordu Üniversitesi. Ordu. 2020; (4-20)
- Kaya, A. Kamile, A.K. Investigation Of The Relationship Between Fear Of BirthAnd Prenatal Attachment İn Pregnancy. Rev Assoc Med Bras (1992). 2023; 69(11).
- Bilge, Ç. Dönmez, S. Olgaç, Z. Pirinççi, F. Gebelikte Doğum Korkusu ve İlişkili Faktörler. Sağlık Bilimlerinde Değer. 2022; 12(1): 330-335.
- Shaqalaıh, D.K.S. Gebelerin Doğum Korkusu ve Doğum Tercihlerinin Belirlenmesi. Yüksek Lisans Tezi. Erciyes Üniversitesi. Kayseri, 2020.
- Bülbül, T. Özen, B. Çopur, A. Kayacık, F. Gebelerin Doğum Korkusu ve Doğum Şekline Karar Verme Durumlarının İncelenmesi. Sağlık Bilimleri Dergisi. 2016; 25: 126-130.
- Toprak, Ü.T. Turan, Z. Hemşirelik Öğrencilerinin Doğum İnançları ile Doğum Tercihlerine İlişkin Görüşlerinin İncelenmesi. Ordu University J Nurs Stud. 2023; 6(2); 427-436
- Uzun, B. Dağ, E.N. Kadınların doğum şekli tercihlerinde ebenin rolü. Sağlık Akademisyenleri Dergisi. 2019; 6(2).
- Temizkan, E. Mete, S. Primipar Gebelerin Doğum Şekli Tercihlerini Etkileyen Etmenlerin Belirlenmesi. Koç Üniversitesi Hemşirelikte Eğitim Ve Araştırma Dergisi. 2020; 17(2): 112-9
- Kanbur, A. Koç, Ö. Gebelerde Doğum Korkusu Düzeyi ve İlişkili Değişkenlerin İncelenmesi. Lokman Hekim Dergisi. 2023; 13(1): 188-195.
- O’Connell, M.O. Martin, C.R. Jomeen, J. Reconsidering Fear Of Birth: Language Matters. Midwifery. 2021; 102:103079.
- Yılmaz, E. Gür, G.C. Bir Kamu Hastanesine Başvuran Kadınların Doğum Eyleminde Doğum Korkusu ve Doğum Ağrısı Düzeyleri ile Etkileyen Faktörlerin Belirlenmesi. Türkiye Klinikleri Sağlık Bilimleri Dergisi. 2021; 6(4): 752-759.
- Smith, Gallagher, L. Carroll, M. Hannon, K. Begley, C. Antenatal And İntrapartum İnterventions For Reducing Caesarean Section, Promoting Vaginal Birth, And Reducing Fear Of Childbirth: An Overview Of Systematic Reviews. PLoS One. 2019; 14(10).
- Can, E. Beydağ, K.D. Sezaryen hastalarının cerrahi korku düzeyini etkileyen faktörler.Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Sağlık Bilimleri ve Araştırmaları Dergisi. 2023; 5(2), 121-131.
- Korkut, S. Kaya, N. Sezaryen Doğum Kararına Ebe Farkındalığı İle Etik Yaklaşım. Sağlık Bilimleri ve Meslekleri Dergisi. 2019; 6(1): 144-152.
- Öcal, Z. Kaya, M.S. Bayıroğlu, F. Tıp Fakültesi Öğrencilerinin Normal Doğum ve Sezaryen Doğum Hakkındaki Görüşlerinin İncelenmesi. Türkiye Sağlık Araştırmaları Dergisi. 2022; 3(1); 1-19.
- Amiri, P. Mirghafourvand, M. Esmaeilpour, K. Kamalifard, M. Ivanbagha, R. The Effect Of Distraction Techniques On Pain And Stress During Labor: A Randomized Controlled Clinical Trial. BMC Pregnancy Childbirth. 2019; 19(1): 534.
- Gür, E.Y. Özer, B.U. Apay, E. Çocuksuz Bireylerde Gebelik Öncesi Doğum Korkusu: Tanımlayıcı-Kesitsel Çalışma. Türkiye Klinikleri Sağlık Bilimleri Dergisi. 2022; 7(2): 412-9.
- Yalçınsoy, H. Gebelerin Doğuma İlişkin Korkuları ve Korkularıyla Baş Etme Yöntemleri. Yüksek Lisans Tez. Kırklareli Üniversitesi. Kırıkkale. 2019; (4-27)
- Öztürk, G. Doğum Korkusuyla Baş Etme Rehberi Geliştirme ve Etkinliğini Değerlendirme. Yüksek Lisans Tezi, Adnan Menderes Üniversitesi. Aydın, 2020
Hazırlayan: İlknur Dayanç
Acıbadem Bodrum Hastanesi
Eğitim Gelişim Hemşiresi