Ağır Hayat

Bundan beş yıl önce bir hafta ortasıydı sanırım. Sabah Acıbadem Bakırköy Hastanesi 10. kattaki gündüz nöbetimi teslim almak üzere alana geldiğimde nöbetçi arkadaşların “Gece bir hasta geldi. Bakımını yapmakta oldukça zorlandık” cümlesiyle irkildim. Ekibimiz deneyimli, her profildeki hastanın bakımını eksiksiz bir şekilde yapabilecek yetkinlikteydi. “Neden sabah böyle bir giriş yapmıştık ki?”

Nöbet tesliminde durumu anlamaya başladım. Gece yurtdışından kamyonet kasasında obez, bayan bir hasta gelmiş, tüm yardımcı personel hastayı düşürmeden kamyondan indirebilmek ve yatan hasta katına transfer edebilmek için acil serviste seferber olmuştu. Hasta kata geldiğinde iki hasta yatağına yatırldığı ve odanın hastya göre düzenlendiği iletildi. Hasta immobildi.

Sözel teslim biterbitmez hemen hastanın odasında aldım soluğu. Hasta gerçekten iki yatağa zor sığıyordu. Bacaklarında ciddi bir lenfatik dolaşım bozukluğu mevcuttu ve bacaklarının alt kısmı hep yara içerisindeydi. Göğüs altlarında da yaraları mevcuttu. Hasta gece uyuyamamıştı çünkü hasta yatamıyordu. Rahat nefes alabilmek için sürekli dik pozisyondaydı.

Tercüman eşliğinde hastanın anamnezini aldım ve fiziksel değerlendirmesini yaptım. Hasta son 4 yıldır yürüyemiyordu. Hipertansiyon, tip 2 diyabet, lenfödem gibi kronik hastalıkları ve penicilin alerjisi vardı. Boyu ve kilosu ise ölçülemiyordu. Hasta günlük yaşam aktivitelerini yerine getirmekte zorlanıyordu. O gün 3 hemşire ve 4 BDP ile birlikte hastanın tarama kültürleri, istenilen diğer tetkikler gönderildi. Öz bakım ihtiyacı sağlandı ve primer hekiminin istediği konsültasyon organizasyonları yapıldı. Hastaya plastik ve rekonstrüktif cerrahi tarafından Bilateral alt extremiteye “Lenfödem Thompson Ameliyatı” , Sağ bacak arka yüzdeki yara için ”Split Skin Deri Grefti” planlandı.

Gün bitip eve dönerken hastayı düşünmeye başlamıştım. Hasta ağır bir hayat yaşıyordu ama başında problemler yokmuşçasına son derece mutlu ve rahattı. Birden kendimi onun yerine koydum. “Ben, o olsaydım aynı mutluluğu yakalayabilir miydim?” Kendime verdiğim cevap dürüstçe oldu, yakalayamazdım. Biraz daha düşününce onun mutluluk sebebinin yaşadığı bu ağır hayattan kurtulacağına dair umudu olduğunu gördüm. Gözleri bizi her gördüğünde umut dolu parlıyordu.

Yoğun bir preop hazırlık sürecinden sonra hastanın ameliyat olacağı gün geldi. Ameliyat süresinin uzun olması, olası komplikasyonları arttıracağı düşünülerek ameliyat 2 seans olarak planlandı. Hasta düşmesi ve güvenliği açısından yoğun önlemler alındı. Obez ameliyat masası hastanın balerin posizyonunda olması nedeni ile kullanılamadı. Ameliyat masaları birleştirildi. 8 saatlik ameliyatın sonrasında hasta yoğun bakıma alındı. Oksijen desteği ve solunum fizyoterapisi sağlanan hasta 1 gün sonra kata alındı.

Kata geldiğinde hastayı karşıladım ve değerlendirmesini yaptım. Sıkı bandaj uygulaması yaptığımız hastanın bacağı günden güne zayıflamaya başladı. Diyetine harfi harfine uyan hastamız ameliyat sonrası 22. günde artık tek kişilik yatağa alınabilmişti. İki yastık kullanarak uyuyabiliyordu artık. Hatta hastayı, hasta transver vinci ile mobilize edip kolidorda dolaştırabiliyorduk. Hasta ile ilgili gelişmeleri görünce nöbet teslimlerimiz gurur verici geçiyordu. 35 ağır günün sonunda, hastamız şükran dolu gözlerle bizlere veda ederek, yeni yaşamına doğru yürüdü.

Hazırlayan: Zülfiye Şen

Acıbadem Bakırköy Hastanesi

Eğitim ve Gelişim Hemşiresi

Hazırlanma Tarihi: 26.08.2018

  • Paylaş

Önceki Yazı Endişenin Mutluluğa Dönüşü
Sonraki Yazı Yeni Bir Ben Var Artık

Yorumlar

Yorum Bırak

2020 - Acıbadem Hemşirelik - Tüm Hakları Saklıdır.