Pulmoner Emboli Hakkında Bunları Biliyor Musunuz?

Pulmoner emboli, bir akciğer atardamarının ani tıkanmasıdır. Bu tıkanma genellikle bacaktaki bir toplardamardan akciğere gelen bir kan pıhtısı nedeniyle gelişir. Pulmoner emboli (PE) acil kliniklerinde sık karşılaşılan ve mortalitesi yüksek bir durumdur. Ölüm nedenleri arasında Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’nde miyokard enfarktüsü ve inmeden sonra üçüncü sıradadır. Pulmoner emboli (PE), genellikle alt ekstremitelerdeki derin ven trombozu (DVT) ‘ndan kaynaklanan; tesadüfen saptanan asemptomatik emboliden, ölüme neden olan masif emboliye kadar değişik klinik spektrumu olabilen ciddi bir hastalıktır. Hastalığın kronik sekeli ise kronik tromboembolik pulmoner hipertansiyondur. (1)

  • Pulmoner emboli tanısı koymak her zaman kolay olmadığını, böbrek fonksiyon bozuklukları ve gebelik nedeniyle tanıda altın standart olarak kabul edilen bilgisayarlı tomografi anjiyografi (BTA) çekilmesinde yaşanılan güçlüklerin, tanıda yaşanılan zorlukların başında geldiğini, (2)
  • PE’nin kaynağının büyük oranda bacak derin venlerinde gelişen trombüsler olduğunu, (3)
  • Virchow triadının komponentleri olan damar bütünlüğünün bozulması, koagülabilitede artış ve staz; günümüzde de derin ven trombozunun patogenezinde önemini koruduğunu, (1)
  • Hasara uğramış bölgede, doku faktörünün açığa çıkması sonucu pıhtı oluşmaya başladığını, (1)
  • Vücudun doğal antikoagülan ve fibrinolitik mekanizmaları da bu pıhtıyı eritmek için faaliyete geçtiğini, pıhtı küçük ise kendiliğinden eriyebileceğini ancak büyük pıhtılar pulmoner arterlerde ani basınç yükselmesine, buna bağlı olarak dolaşım kollapsı ve ani ölümlere yol açabileceğini, (1)
  • Tanıdan önce geçirilmiş cerrahi müdahale, travma, immobilizasyon, gebelik, oral kontraseptif veya hormon replasman tedavisi kullanımı, alt ekstremite parestezisi, venöz kompresyon (hematom, tümör, arteriyal anormallikler), daha önce geçirilmiş venöz tromboemboemboli, ileri yaş, gebelik ve postpartum dönem, sigara kullanımı önemli risk faktörleri arasında olduğunu, (3)
  • Obezitenin (vücut kitle endeksinin ≥30 kg/m2 olması) VTE ile ilişkisinin incelendiği SIRIUS çalışmasında, obezitenin DVT riskini iki kat arttırdığını, bununla birlikte obezitenin tek başına risk faktörü olmadığını, özellikle eşlik eden diğer risk faktörleri varlığında VTE gelişim riskini arttırdığı, (4)
  • Sigara kullanımı tek başına bağımsız bir risk faktörü olmamakla birlikte özellikle oral kontraseptif ilaç kullanan kadınlarda VTE riskini arttırdığını, yapılan bir çalışmada, oral kontraseptif kullanan ve sigara içmeyen grupta VTE riski 3,9 kat artmışken bu oran sigara içen grupta 8,8 kat olduğunu, (4)
  • Klinik bulgularının nonspesifik olduğunu, DVT’nin bir komplikasyonu olarak da nitelendirilebilen PE’nin, genellikle ani başlayan dispne, takipne, taşikardi ve göğüs ağrısı gibi bulgularla karakterize olduğunu ve bu bulguların sadece bu hastalığa özgü olmadığını, (4)
  • En sık belirtisinin göğüs ağrısı ve nefes darlığının olduğunu, daha önce kardiyopulmoner hastalığı olanlarda zaten var olan nefes darlığında ani artış ve yanı sıra oksijenasyonda bozulmanın PE tanısını akla getirmesi gerektiğini, (3)
  • Arter kan gazı (AKG) incelemesinde hipokapni, respiratuar alkaloz, hipoksi olabileceğini, belirli bir tanıya oturtulamayan göğüs ağrısı, nefes darlığı, takipne, senkop veya şok durumundaki hastalarda pulmoner emboli şüphesi ile ileri tetkik yapılması gerektiğini, (5)
  • Erken mobilizasyon ve yatak içi egzersizin sadece bir dakika ayak hareketinin ortalama 30 dakika süreyle ayak venöz dolaşımını arttırdığını, (4)
  • Antitromboembolik çoraplar (kompresyon, varis çorapları) kullanımının femoral vende kan akımını 1,5 kat arttırdığını; damar çapını küçülterek venöz dönüşü arttırarak venöz göllenmeyi azalttığını, diz altı uygulanan çorapların diz üstü uygulananlar kadar etkili olduğunu ve hastalar tarafından daha iyi tolere edildiğini, (4)
  • Pnömatik kompresyon cihazı kullanımının venöz damar çapını basınçla daraltarak hem venöz kanı proksimale doğru pompaladığını hem de kan akım hızını arttırdığını biliyor muydunuz? (4)

 

KAYNAKLAR;

  •  Karalezli, A. (2018). Pulmoner emboli. Güncel göğüs hastalıkları serisi, 6(2), 16-35.
  • Ünlüer, E. E., & Denizbaşı, A. (2002). Pulmoner emboli olgularında tedavi ve yaklaşım. Solunum Hastalıkları, 13, 67-72.
  • İpekci, A. (2019). Pulmoner Emboli 2019. Phoenix Medical Journal, 1(1), 51-63.
  • Özcan, S., Biçer, E. K., & Taşkıran, E. (2019). Derin ven trombozu ve pulmoner emboli. Totbid Dergisi, 18(2), 114-27.
  • Koca, E. (2021). Pulmoner Emboli Hastalarının Yoğun Bakım Takibi. Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 23(2), 262-269.

 Hem. Kübra Çağan Geyik

Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi

Klinik Eğitim Hemşiresi

 

2020 - Acıbadem Hemşirelik - Tüm Hakları Saklıdır.