Tesadüf

” Hayatta en büyük olaylar bir sürü iyi tertip edilen küçük tesadüflerleden doğar…”

Henry Flelding

Soğuk bir pazartesi sabahı 10:08′ de, 37’nci haftasında gözlerini dünyaya açmıştı Ali Deniz… Doğum sonrasında kısa süreli solunum sıkıntısının ardından annesine kavuşmuştu. Annesini emerken solunum sıkıntısı olduğu fark edilince bebek odasına yakın takip edilmek için alındı. Ali artık yorulmuştu… Doktorunun kararı ile yoğun bakıma alınmıştı. Kalp atımlarını, solunumunu daha yakın takip edebilmek için kendisinden büyük cihazlara bağlandı. Hızlı zorlayıcı ve gözle görülen şekilde artan solunum sıkıntısının nedeni birçoğumuzun hiç istemediği belki de konduramadığı, akciğerine hapsolmayı seçen havalardı. Bir süre takip ve kontrol altına tutabileceğimiz bölgesel minik hava hapislerinin, tedavi istediği vakitte Ali için endotrakeal tüp sonrasında ikinci parçası toraks tüpü olmuştu. Şimdi düşündüğümüzde Ali Deniz’in neye gereksinim duyduğunu bizlere tetkik, tanı ve tedavi süresinde minik bedeni ile nasıl yönlendirdiğini daha iyi seçebiliyoruz. İlk ipucu toraks tüpünden gelen kan ile ziyadesiyle korkutarak verdi. Ekip içinde titizlikle ilerleyen süreç yakın takip ve gerilemeyen  solunumsal ve kanama bozuklukları bir tanıyı daha göz önüne sermemize neden oldu…Hemotoraks!! Gereken tedaviler ve bakımları özveri ile yapıldı. Ali Bebek beklendiği gibi hızla iyileşiyor ona ait olmayan parçalardan tek tek ayrılıyor ve sanki gözleri ile” çok daha iyi olacağım” der gibi bakıyordu. Yine de o tesadüfün gerçekleşmesi gerçeği herkes tarafından öğrenilmesini istedi… Doğuştan onda var olanı bizlere gösterdi, her şey bir bir belirginleşti.

İyi gittiği bu dönemde tıpkı en başta olduğu gibi öngörülemeyen bir şekilde solunumu, kliniği kötüye gitmeye başlamıştı. Bir yandan kan değerleri kontrol altında tutulurken diğer yandan bize bunun yanında neler olup bittiğini akciğer grafisi söyleyecekti… Söyledi de… Hemotoraks kendini göstermişti. Endotrakeal ve toraks tüpü Ali bebeğin tekrar bir parçası oldu. Toraks tüpünden gelen kan, minik savaşcıyı başa çıkabileceği önemli bir ameliyata mecbur bıraktı. Her şey kontrol altındaydı. Bu süreçte Ali ‘ ye yapılan en önemli tetkiklerden birisine Faktörlerde dâhil olmuştu. Evet, sebep buydu… Ali Deniz kanamaya yatkın olduğunu, yaşamı boyunca onunla olacak hastalığını bizlere konuşmadan anlatmaya çalışmış ve başarmıştı. Hemofili hastası olmasına karşın büyük bir ameliyatın üstesinden gelmiş, elinden geleni bize göstermişti. Günler geçtikçe Ali bebek hızlıca toparlıyor, parçalarından teker teker kurtuluyordu. Zorlu günlerin ardından annesi ile uzun uzun hasret giderdi. Tedavi ve bakım süreçlerini annesinin yanında bir süre devam ettikten sonra taburculuk sürecine girmişti. 37 günlük zorlu serüven bitmiş , Ali Deniz ailesine kavuşmuştu… Annesinin giderken söyledikleri bizleri çok etkilemişti;  “Bu zor anıyı hatırlarken de karanlıkta ki mum gibi aklımda bu güzel insanlar olacak…”

Tüm Acıbadem Fulya Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım ekibine emekleri için teşekkürür ederiz…

2020 - Acıbadem Hemşirelik - Tüm Hakları Saklıdır.