Çok isteyerek seçtiğim hemşirelik bölümünde ilk yıl genel dersleri aldıktan sonra ikinci yıl branş derslerimiz başlamıştı ve artık klinikteydim. Onkoloji servisinde bir kaç haftadır takip ettiğim 14 yaşındaki hastam o sabah kliniğe gittiğimde artık nefes almıyordu, hayata gözlerini yummuştu. Yıkıldım… Okulda üst dönem olan arkadaşım hemşiresiydi ve son yolculuğuna uğurlamak üzere hazırlıklarını yaparken göz yaşlarına hakim olamıyordu. O gün nasıl geçti bilemedim sanki her yer bulanıktı. Uykusuz geçen bir gecenin sonunda kararımı vermiştim. Okuldan ayrılacaktım. Ertesi sabah erkenden Hemşirelik Esasları dersi hocamız Pelin hanımdan randevu aldım ve kararımı açıkladım. Çok şaşırmasına rağmen sakinliğini koruyarak benim kendime izin vermemi ve birkaç gün okuldan uzak kalarak düşünmemi önermişti. Çünkü benim gibi bir öğrencisini kaybetmek istemediğini söylemişti. Kıramadım hocamı ve eve gittim. Bir süre hiçbir şey düşünmedim. Ama kendimle kaldığımda gözümün önünde hep aynı sahne vardı. En sonunda bu duygu ile kendim baş edebilirsem başkalarına da öğretebilirim dedim ve aynı heyecanla okula döndüm. Eğitimci olma yolundaki ilk adımlarımı atmıştım sanırım.
9 senelik klinik hayatım boyunca prematüreler, riskli gebeler, yetişkin onkoloji hastaları, pediatri ve pediatrik onkoloji hastalarıyla çalıştım. Klinikte önce öğrendim sonra da rehberlik yaptım. Eğitimci yönüm hep vardı ama resmi olarak yeni açılan özel bir hastanede Yenidoğan Yoğun Bakım Klinik Eğitim Hemşiresi pozisyonuna uygun bulunmamla gerçekleşti. Benim için yeni bir alandı ve Türkiye’de bu konuyla ilgili kaynak sıkıntısı mevcuttu. Böylece Acıbadem Sağlık Grubu’yla tanıştım. Klinik Eğitim Hemşiresi modelini gerçekleştiren ilk kurumdu ve yayınlardan faydalandım. Nerden bilebilirdim bundan 5 yıl sonra bir telefon gelecek ve sizinle Eğitim Hemşiresi pozisyonumuz için görüşmek istiyoruz denilecek. Görüşmelerimiz karşılıklı olumlu oldu ve Haziran 2016 itibariyle kuruma dahil oldum. Beni yepyeni bir dünya bekliyordu: Simülasyon.
En heyecan duyduğum ve motive olduğum zaman CASE’e katılımcı olarak geldiğim zamandı. Önce deneyimleyip sonrasında eğitimci rolünde olmak katılımcılarla empati yapmamı sağladı. Lisans eğitimimde o zamanın şartlarına göre Vakıf Üniversitesi öğrencisi olduğum için şanslı gruptaydım, çünkü hastane koşullarına göre dizayn edilmiş beceri laboratuvarımız vardı ve basit maketlerle uygulamalar yapabiliyorduk. Ama simülasyon dünyası çok farklıydı. Gerçeklik düzeyi farklı kademelerde olan simülatörler ile tanışmıştım. Her şey gerçeğe uygundu ve hiçbir şey “–mış gibi” değildi. Katıldığım Simülasyon Workshop’u sonrasında Oryantasyon Koç’um şimdiki ekip arkadaşım Eğitim ve Gelişim Hemşiresi Zehra Belhan ve CASE Hemşirelik Eğitmeni Oya Koptaş ile birlikte eğitimleri gözlemleyip deneyimledim. Aklımda sorular, sürekli öğrenmeye çalışıyordum. Bilgi derya denizdi ve öğrenilecek çok şey vardı. Gün ve gün öğrendikçe, deneyimledikçe yapabildiğimi gördükçe arkadaşlarımın da desteğiyle yetkinliğim gelişti. Halen öğreniyorum, heyecanım öğrendikçe katlanıyor. Başka neler yapabiliriz diye fikirler uçuşuyor. Şimdilerde simülasyon atölyeleri gerçekleştirmek, alana özgü simülasyonla entegre eğitimler geliştirmek için çalışıyoruz. Teknoloji ilerliyor ve biz de kendimizi teknolojiye uygun olarak yeniliyoruz. Belki ileride sanal ortamlarda simülasyon eğitimlerimizi gerçekleştireceğiz.
Sene 2007, 6. Ulusal Hemşirelik Öğrencileri Kongresi’nde konuşmacı olarak bulunuyorum ve konuşmamda Amerika’nın Oregon Eyaleti’ndeki Chemeketa Community College’de mekanik simülasyonlu hasta modelleriyle eğitim verildiğinden bahsediyorum. Şimdi 2017 ve Acıbadem Sağlık Grubu’nda Eğitim ve Gelişim Hemşiresi olarak simülasyon eğitimlerinde yer alıyorum. Üzerimde emeği olan hocalarıma, ekip arkadaşlarıma ve yöneticilerime teşekkürü bir borç bilirim.
Hayal edelim, elbet bir gün gerçek olur…
Hazırlayan: Şirin İnceoğlu
Acıbadem Sağlık Grubu
Eğitim ve Gelişim Hemşiresi
Hazırlanma Tarihi: 16.12.2017