Kanser Hastalarında Psikolojik Desteğin Önemi

Kanser; kronik hastalık olarak da kabul gören, bireyin vücudunda hücrelerin kontrolsüzce büyümesi ve çoğalması ile ortaya çıkan genetik ve çevresel faktörlerden de etkilenen bir veya birden fazla sistemi, doku ve organı etkileyebilen, yüksek tahribat oluşturabilen ve yaşamı tehdit eden komplike bir hastalıktır. (1) Ülkemizde görülme sıklığı olarak ikinci sırada yer almaktadır.(2) Her yıl 300 bin kişi kanser tanısı konulmaktadır. (3)

Toplumda kanser yaygın olarak görülmesine rağmen bireyler kendisi veya bir yakını sebebi ile bu duruma maruz kalmadığında farkındalığı daha az oluyor. Bu sebeple bireylerin kanser tanısı konması durumunda beş evreden inkar, öfke, pazarlık, depresyon ve kabullenme süreçlerini yaşamaya başlar. (4) Kanser tanısı almış hastaların bu süreçte aile, çevre, görevli sağlık profesyonelleri ve çevresindeki kişiler tarafından hassasiyet ve özenle sürecine destek beklemektedir. Sürecin belirsizliği ile birlikte hastada psikolojik ve fiziksel etkiler oluşturmaktadır. Kanser tanısı alan bireyin çocukluk, ergenlik, yetişkinlik ve yaşlılık dönemlerine göre yaklaşımları değişiklik gösteriyor.

Psikolojik Destek Aşamasında Hemşirenin Rol ve Sorumluluğu

Günümüzde kanser hastalarında sıklıkla görülen anksiyete bozuklukları ve majör depresyon olup bu durumlara yönelik gerekli desteğin sağlanması önem arz etmektedir. Kanser hastaları, tanı, tedavi dönemlerinde belirsizlikle birlikte oldukça yoğun duygusal, ruhsal ve davranışsal problemler yaşamaktadırlar. (5)  Psikolojik destek ile birlikte sürdürülmesi ile birlikte  süreçte psikolojik iyilik halinin kazanılması, sürdürülmesi ya da baş edilebilmesi süregelen tedavinin de etkisini arttırmaktadır. (4) Hastalığın evresi, hastanın hastalığa yüklediği anlam, tedavi yöntemleri, tedaviden beklenen sonuç ya da terminal, palyatif döneme girilmesi psikolojik problemlerin temelinde yatan etkenler arasındadır (4) Kanser hastalarında psikolojik desteğin sağlandığında sürece yüklediği anlam, tedaviye uyum ve kabul sürecini olumlu yönde etkilediği görülmüştür. (5)

Hastanın kanser ile yüzleşmesi, yüklediği anlamın farkında olması, tedavideki olumlu süreçleri tanıması yada olumsuz giden sürece olan tepkisi, psikolojik iyilik halinin sağlanması ve sürdürülmesi, bireysel baş etme mekanizmalarını bulması, aile içi süreçlerinde devamlılığın sürdürülmesi, görev ve sorumluluklarını idame ettirmeye isteklilik gibi durumların yönetiminde profesyonel kişi ve kuruluşlardan alınan destek ile hastanın tedavisinin devamlılığı ve sosyal hayatına da bağlı kalmasını, yaşama isteğinin sürdürülmesi üzerinde etkileri söz konusudur.

Bireylerin kanser tasını konulmasından itibaren tedavinin bitişine kadar sağlık profesyonellerinden en çok hemşireler ile yakın ilişki halindedirler. Hemşireler hastayı fiziksel ve ruhsal boyutta bütüncül bir yaklaşım ile değerlendirir. Bütüncül bir yaklaşımda bireyin kültürel özellikleri, ekonomik şartları, duyguları, manevi değer ve yargıları da ele alınır. (6) Hastalık algısı, medeni durum, cinsiyet, ailedeki rol ve sorumlulukları duygusal durumu da etkileyen faktörler arasındadır. (7) Hemşire kanser  tedavisi sürecinde hastanın ve ailesinin  psikososyal olarak bir uyum oluşturulması ve baş edebilmelerini hedefler. (9) Hemşire aktif bir dinleyici olarak, yargılamadan, açık bir dil ile etkili iletişim şartlarını sağladığında kendisine karşı bir güven oluşturmuş olur.  Etkili iletişim sağlıklı bir şekilde sürdürüldüğünde hastanın bütüncül olarak ihtiyaçları belirlenerek bireye özgü eğitim oluşturulur ve iletişim bu plan üzerinden devam eder. Hemşire bir rehber olarak tedavinin yan etkileri yönetme, baş etme sürecini sürdürebilmesi ve cesaretlenmesi için teşvik eder. Hastanın elde edilen veriler ile yaşam algısı ve intihar eğitimi değerlendirir. (8) Hemşire bir rehber olarak rol alıp hasta ve ailesinin süreçte bilgilendirilmesi, empati ve güven ortamı oluşturan iletişim, yaşamın sürdürülmesi ve tedavinin başarıyla devam edilebilmesi adına önem oluşturmaktadır.

KAYNAKÇA

 Kaya, A., Eke, E., & Aba, G. (2022). Bireylerin Kanser Hastalığına İlişkin Algıları. Current Perspectives in Social Sciences, 26(2), 179-191.

  1. Ülger, E., Alacacıoğlu, A., Gülseren, A. Ş., Zencir, G., Demir, L., & Tarhan, M. O. (2014). Kanserde psikososyal sorunlar ve psikososyal onkolojinin önemi. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 28(2), 85-92.
  1. Şahin, H., Kocamaz, D., & Yıldırım, M. (2020). Kanser sürecinde psikolojik sorunlar ve psiko-onkoloji. Zeugma Health Res, 2(3), 136-141.(2)
  1. Kanat, B. B., & Özpolat, A. G. Y. (2016). Kanser hastalarında travma sonrası büyüme kavramı. Turkish Journal of Clinics and Laboratory, 7(4), 106-110.
  1. . Atan, G., Özer, Z., & Turan, G. B. (2020). Kanser hastalarında umutsuzluk ve manevi bakım algısının değerlendirilmesi. Journal of Contemporary Medicine, 10(2), 266-274. 
  1. Olgun, Ş. (2020). Meme kanserli bireylerde manevi bakımda hemşirenin rolü. Adnan Menderes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi, 4(3), 268-274.
  1. Karabulutlu, E. Y., & Karaman, S. (2015). Kanser hastalarında hastalık algısının değerlendirilmesi. Sağlık Bilimleri ve Meslekleri Dergisi, 2(3), 271-284.
  1. Yılmaz, M., & Yazgı, Z. G. (2020). Onkoloji hastalarının yaşadığı psikososyal sorunlarla baş etmesinde hemşirenin rolü. Adnan Menderes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi, 4(1), 60-70.

Hazırlayan: Simge Şimşek

Acıbadem Atakent Hastanesi

Klinik Eğitim Hemşiresi

 

Kategoriler

  • Paylaş

Önceki Yazı Kan Bağışı: Her Damlada Hayat Var
Sonraki Yazı Kordon Kanı / Kordon Dokusu Alma ve Saklatma

Yorumlar

Yorum Bırak

2020 - Acıbadem Hemşirelik - Tüm Hakları Saklıdır.