Meslek hayatımda doyum noktasına ulaştığım çok zaman olmuştur. Empati yeteneğini sonuna kadar kullandığım zamanlar fakat o gün empati benim için yoktu, hislerimi koşarak çıktığım merdivenlerde düşürmüştüm sanki. Ne zor bir gündü, asla bitmedi dediğim nadir anlardan biriydi.
Güzel bir güne uyanmış, sürekli kullandığımız güzergâhımızdan işimize gitmiştik. Çalışma alanım olan Poliklinik bölümünde günlük kontrollerimizi yapıp muayeneye gelen hastalarımızı karşılıyorduk. Bir anda o anons “ DİKKAT DİKKAT MAVİ KOD YETİŞKİN ” bu anons ilk defa iliklerime kadar işlemiş olmalı ki o an arkama bile bakmadan koşarak acil servise yöneldim. Acil servise ilk girdiğim andaki karmaşıklık karşısında duraksadım, büyük bir patlama olmuş denildi sadece çok sayıda ölü ve yaralı var ve gelenlerin hepsi Askeri personel. Acil servise çıktığımda sadece bir yaralı asker vardı, hiç düşünmeden eldiveni giyip Kardiyopulmoner Resüsitasyon alanına geçtim, bir işin ucundan tutayım! Sonrasında büyük bir özveri ve organizasyonla hastanenin tüm çalışanlarının üstün performansla yönetmeye çalıştığı o süreç ardı ardına gelen ambulanslar ve çarşı iznine çıkıp yaralanan hatta şehit olan askerler. Çalan telefonlar, annelerinden babalarında gelen ve asla cevaplanamayan o telefonlar. Yaralıların kim olduğunu tesbit etmek için gelen askeri personeller, komutanlar ve onlar hayata tutunsun diye çabalayan bizler… O gün hafızamdan hiç silinmedi formamdaki kan izleri gibi. Ben o gün anladım ki bizler hemşire olmak için doğmuşuz çünkü bu meslek okuyayım da çalışayım diyebileceğiniz bir meslek değil.
Günün sonunda sadece kalan bir hafif yaralı askere pijama almaya giderken buldum kendimi. Sağ kalan arkadaşlarından başka yanında kimsesi yok, hastaneden verdiğimiz forma üstünde hasta yatağında yatan yaralı askere bakarken artık empati girdi devreye ve evet dedim, şimdi onun ablası olmalıyım. Yanımda eşim ve meslektaşım ile aldığımız pijamaları hemşiresine teslim ettik, bakımları yapıldıktan sonra izin alıp odasında ziyaret ettik. Tüm bu süreçler bitince saate baktığımda kızımın kreşte olduğu ve çıkış saatinin geldiğini hatırladım. O an yine anladım ki severek yapınca meslek her şeyin önünde…
Hazırlayan: Duygu AKDENİZ
Acıbadem Adana Hastanesi
Sorumlu Hemşire